Almanya’da bir restoranda yemek yerken bahşiş (tip) vermeli misiniz?
Evet! Çoğu insan biraz bahşiş verir.
Yani ikinci soru şu olurdu: ne kadar bahşiş vermelisin?
Berlin’de Amerikalı bir kız ile tanışmıştım. ABD’de insanlar %20 veya daha fazla bahşiş vermeye alışkınlarmış. Bunun altında, garsona gerçekten düşük taban maaşla ödeme yapılması ve geçimlerini sağlamak için bahşişlere çok güvenmeleri yatıyormuş. Bana servisin veya yemeğin kötü olduğunu düşünse bile asgari düzeyde bahşiş vereceğini söylemişti. Bu kesinlikle benim için de öyle. Onlara göre birinin hiç bahşiş ödememesi çok kötü gözüküyormuş.
Türkiye’de ise bu oran bence oldukça düşük. Bahşiş, daha çok para üstü olarak verilen bozuklukları taşımama isteğinden veriliyormuş gibi. Zaten restaurant ve kafelerde çalışan arkadaşlarıma göre tip-box pek adil dağıtılmıyormuş vs. ama oralara değinmek bile istemiyorum.
“Almanya’da garson bahşiş ile yaşamıyor.”
Almanya’da ise bu tamamen başka bir hikaye.
Garson, makul bir temel maaşa sahiptir ve bahşişle yaşamazlar. Öyle olsa bile, insanlar bahşiş vermeye alışkın. Yüzde kaç bahşiş vermeniz gerektiği konusunda özel bir kural yoktur.
Genel olarak, %10 civarında bahşiş verebilir veya sadece “yuvarlayabilirsiniz”. Örneğin hesap 37 EUR ise 40 EUR ödeyebilirsiniz. Veya hesap, 42 EUR ise 45 EUR ödersiniz.
Bahşiş de duruma bağlıdır.
Diyelim ki bir restorana sadece gel al servisi için gidiyorsanız, bahşiş ödemek zorunda değilsiniz. Çünkü bahşiş garson hizmetleri içindir. (size yemek getirmek, sipariş vermek, masaları temizlemek ve toplamak vb.). Gel al servislerde bu hizmetleri gerçekten kullanmıyorsunuz.
Aynısı, McDonalds gibi bir fast food restoranındaysanız da geçerlidir. Hizmetleri kullanmadığınız için bahşiş ödemeniz gerekmez. Temel olarak kasiyere sipariş veriyorsunuz. Yiyecekleri kendi masanıza taşıyorsunuz. Daha sonra yiyip, ardından tepsinizi bulaşık toplama noktasına geri koyuyorsunuz.
Bu durum, self-servis restoranlar veya büfeler için de aynıdır. Temel olarak, yemek yemeden önce ödemeniz gereken her yerde.
Mesela bir başka örnek ise, Ikea’nın restaurantında yemek yemek. Kendi yiyecek ve içeceklerinizi almaya gidiyorsunuz, sonra kasiyerde sıraya giriyor, ödeme yapıyor, yemek yiyorsunuz ve ardından tepsinizi ve çöpleri bulaşık toplama noktalarına geri bırakıyorsunuz. Bahşiş gerektirecek bir hizmet yok.
Nakit mi, kart mı?
Türkiye’de neredeyse hiç kredi kartıyla ödeme yapmadım. Genelde her zaman nakit ödeme yaptım. Kredi kartını daha çok giyim ya da elektronik alışverişlerimde ve internet harcamalarımda kullandım. Almanya’ya göç ettikten sonra da abu değişmedi.
Almanya’da çoğu yerde kartla da ödeme yapabilirsiniz, ancak her zaman değil. Üstelik insanların çoğu hala nakit ödemeye daha alışkın. Almanlar biraz hesaplı ve planlı oldukları için, para yönetme konusunda başarılılar. Kimse 1 yıl borç ödemek istemiyor.
Bu yazımızı okudunuz mu? “Almanya’da Ücretsiz Kredi Kartı Çıkarmak – Karşılaştırma “
Bahşiş vermek, nereli olduğunuza bağlı olarak gerçekten zor bir konu olabilir.
Yukarıda bahsettiğim Amerika’lı arkadaşıma ne kadar bahşiş vermesi gerektiğini söyledikten sonra bi duraksadı. Çünkü Almanya’da her zaman %20’den fazla bahşiş verdiği için, tüm garsonların onu görmekten neden bu kadar mutlu olduğunu anladı.
Mesela Hong Kong’da ise, bahşiş vermek için gerçekten bir uygulama yok. Restoranlardaki menülerin çoğu, faturanın üstüne %10 servis ücreti alınacağına dair çok küçük yazı tipiyle yazılmış bir ibare içeriyormuş. Bu yüzden bahşiş gerekli değil. Temiz iş.
Çok fazla veya çok düşük bahşiş vermekten kaçınmak için farklı ülkelerin kültürünü anlamak önemlidir. Siz yine de seyahat ya da göç planladığınız ülkelere gitmeden, internette bahşiş sistemlerini araştırmanızda fayda var! 🙂
Bizi instagram üzerinden takip edip, yazılarımızdan faydalanabilirsiniz. Hoşça kalın! <3
